Fool on the Road

Akşam olduğunda kente bir sessizlik çökmüştü. Gece işçilerini saymazsak, belki de herkes gündelik meşguliyetlerinden sıyrılmak için uğraşıyordu. Uykulu çocuklarıyla vakit geçirmeye çalışan anne babalar, bira, şarap veyahut da viski ile rahatlamaya uğraşanlar, gazete okuyanlar, dizi seyredenler, sofradakiler, yataktakiler, düşünenler, düşleyenler…

Tarot, 0 numaralı kart olan Budala ile başlar. Böylece, Budala da büyük bir yolculuğa çıkar.
Budala, sıfır noktasında ve harekete hazırdır. Bulunduğu noktadan bakınca sonsuz olasılık barındıran müthiş bir deneyim onu çağırmaktadır. O ise içinde durmak bilmeyen bir heyecanla yeniye, yepyeniye doğru bir başlangıç yapmak üzeredir…

Yağmur başlamıştı. Kendine sığınacak bir yer aramak niyetindeydi ama yolun kenarındaki afiş ilgisini çekti. Uzaktan gelen gürültünün nedeni bu olsa gerekti. Seslerin geldiği yere doğru yöneldi…

numaralı kart olan Büyücü, potansiyeli görünür kılmak için vardır. Yetenekli, akıllı ve özgüvenli bu adam, bu “irade” ile rastlaşmak aslında büyük bir şanstır.
Budala, sadece yolda olmak adına, plansızca yola çıkmıştı. Neler yapabileceğinden bihaberdi. Ortada lafı geçen bir potansiyel…

Dolunay gökte usul usul yükselirken, kalacak bir yer için bakınmaya başladı. Yolunun üstünde çok eski, taş bir bina gördü. Bir hana benziyordu, burada konaklayabilirdi. Orta yaşın biraz üzerinde, soluk benizli bir kadın kapıyı açtı. Kadını ilk gördüğünde tüylerinde bir ürperti gezindi…

2 numaralı kart olan Azize ile karşılaşıldığında, vakit sessizlikte dinlenip, gizemli kapıları usulca aralamanın vaktidir.
Budala’ya fikir kazandıran Büyücü’ye teşekkürlerimiz bir yana dursun, Budala hala nasıl ilerleyeceği konusunda karman çorman duygular içindedir. Nasıl karar alacağını, nereye doğru yön…

Çok acıkmıştı. Akşam yemeğini tamamen unutmuştu ve sabahleyin, midesi onu bu unutkanlıktan ötürü azarlamaktaydı. Açlıktan olsa gerek, çok uzaklardan gelen mis kokuyu fark etmekte gecikmedi. Gayri ihtiyari ayakları kokunun geldiği yere yöneldi…

3 numarada, annelerin annesi İmparatoriçe sevgiyle kucaklamaya hazır, sabırla beklemektedir.
Artık bir fikri ve bu fikre dair kararları olan Budala, şimdi yeni sorularla karşı karşıyadır: Nasıl bu kararını gerçekleştirecek, vücut bulmasını sağlayacak, onu nasıl filizlendirip…

Bu sefer geç kalmıştı. Karanlık çöktüğünde, tek bir ışığın gözükmediği ıssız bir yolda yürüyordu. Bir ev, otel ya da pansiyon bulmak hayal gibiydi. Yine de şanslıyım, diye düşündü. Ne de olsa hava açık ve sıcaktı. Geceyi gökyüzünün altında geçirmek, temiz havayı, çam kokularını içine çekmek…

.4 numarada İmparator, kendi krallığını nasıl düzenlediğine ve yönettiğine dair bilgiyi verirken, iktidarın ne demek, mutlak iktidar sahibinin kim olduğunu sorgulatacaktır.
Budala, ona hiç çekinmeden annelik yapan İmparatoriçe’nin yanından güzel duygularla ayrılmıştı. Fakat İmparatoriçe’nin zayıf…

abah güneşinin yüzüne vurması ile uyandı. Tatlı tatlı gerindikten sonra nerede olduğunun farkına vardı, ve ne halde! Soyulmuştu! Çırılçıplaktı! Çantası koyduğu yerde değildi! Korkmuştu. Belki dün gece gördüğü o sinirli adam, birilerini yollamış, onu soydurtmuştu. Belki etraftan geçen bir hırsız…

5 numarada bilge insan Aziz, bir komüniteye ait ve ortak değerlere sahip olma bilinci aşılayacaktır.
Her şey teorik olarak doğru düzgün olsa da, Budala’nın içini kuruntular kaplamaya başlar. Eline hayatının iplerini almaya çalışıyor ve bunu nasıl, ne için yapacağını az çok biliyordur ama ya başarısızlığa…

Gözleri uzaktaki bir silüete takıldı. Ağaçların arasından birazını görebildiği nehirde, bir kadın yıkanıyordu. Başını çevirmek istedi, kadının mahremiyetine saygı duymak… Ama olanaklı değildi, nehirde bir kuğu gibi hareket eden kadının bedeni tüm zarafetiyle ona sesleniyor, o ise bakmaktan kendini alıkoyamıyordu…

6 numaralı Aşıklar kartı, ilk akla getirdiği romantik aşktan daha fazlasını anlatır. Bir sevgili, bir aşık bulmak olsa olsa çıkarılabilecek sonuçlardan bir tanesidir.
Geldiği noktada Budala, kafasını toplamış, kararlar almış, bunları gerçekleştirecek maddi manevi gücü fark etmişken… Budala’nın hayatına aşkın girmesi tesadüfi olamazdı. Şimdi bu sarsıcı güç…

Kafası karman çorman olmuştu, sarhoş gibiydi. Biraz yorgunluk atmalı, bu dağınık ruh halinden kurtulmalıydı. Geçtiği bölgenin meşhur film festivallerinden birinin başlamış olması, hoş bir tesadüftü. Herkesin pazar rehavetinde olduğu sabahın ilk saatlerinde, bu boş sinema, kendisi için mükemmel bir seçim…

7 numarayı Savaş Arabası karşılayacak, aşkın durağından kalkarak, mücadelenin içine dalacaktır.
Budala’nın aşk ile karşılaşması, onu farklılaştırmaya, ona başka bir yön göstermeye başlamıştı bile. İşte şimdi, yolundaki tehlikelerin, karşılaşabileceği engellerin ve hatta düşmanların…

Kendini düşmanlarını yenmeye adamış gözüpek bir kahraman gibi hissederken, yürümeye fazla kaptırdığını fark etti. Film onu fevkalade etki altında almıştı, etrafında hiçbir yerleşim olmayan, bomboş bir yolda kendini buluverdi. Önünde yükselen tepe, ne kadar uzun zamandır yolda olduğunu ve bu tepeyi de aşacak dermanı…

8 numaralı Güç kartı, çoğunlukla fiziksel zannedilen gücü, başka bir boyutu ile ele alacaktır.
Gerçek bir savaşçı, zafere giden bir kahraman olmak Budala’nın hayallerini süsler ve kendinde o katışıksız gücü hissederken; bir zayıflığı fark etmemek işten bile değildir. Önündeki engelleri…

Uzun süredir yoldaydı. Kendini öylesine seyre kaptırmıştı ki, bu yolculuğun ona ne kattığı henüz açık değildi. Bunca zamandır dönüp arkasına bakmamıştı fakat artık bir durması, dinlenmesi ve kendini dinlemesi gerekiyordu. Yaşadıklarının farkındalığına ancak bu şekilde varabileceğini içten içe biliyordu…

9 numarada Ermiş, dışarıya kapıları kapatıp, içeriye doğru yeni kapılar açmada anahtar rolü üstlenecektir.
Olaylar, insanlar, mekanlar, duygular, düşünceler… Her şey öylesine geçivermişti ki, şimdi Budala’nın bir kıyıya çekilmesi, yaşadıklarına gerisin geriye bakıp, bulunduğu yeri anlaması…

Bu yalnızlık ve analiz süreci onu oldukça rahatlatmıştı. Bir şeyler, tam olarak adlandıramasa da bir şeyler çözülmeye başlamıştı bile. Ama yola devam etmeliydi, dahası mutlaka gelecekti. Ne geleceğini bilemiyordu ama karşıdan hayli tombul bir kadın ve yaşlıca bir adamın güle oynaya ona doğru gelişi görülmeyecek gibi…

10 numarada Kader Çarkı dönecek ve şansın kapıyı çaldığı yerde birdenbire duruverecektir.
Yalnız kaldığı, kafasını derleyip toparladığı bir dönemden geçmişti Budala. Şimdi aklı biraz daha açık, yolu biraz daha belirgindi. Nedeninin yaşadıklarının bir geri dönüşü mü yoksa…

Çocuk parkının yakınından geçerken, biraz soluklanmaya karar verdi. Pırıl pırıl bir yaz gününde, çocuklar dev gülümsemeleriyle oyunlar oynuyor, etrafa neşe bulaştırıyorlardı. Bir banka oturdu. Karşısında bir tahteravalli, tahteravallide 4-5 yaşlarında iki kız çocuğu vardı. Gördüğü manzara sevimli olmakla birlikte ilginçti…

1 numarada Adalet, gerçekçi, mantıklı ve akılcı bir şekilde karar alınması, uzlaşma yoluyla gerekli düzenlemelerin yapılması için terazisini ve kılıcını devreye sokmaktadır.
Budala’nın cebinde, ona hediye edilmiş kolye duradursun; o yeni bir ilham peşindedir. Adalet kartı yoluna devam etmesi için aradığı…

Bir sıkkınlık içine yerleşmişti. Bu yolculuk ona çok şey öğretmişti, öğretiyordu ama bir eksik, hem de büyük bir eksik vardı. Bütün bu hareketlilik, bütün bu başına gelenler, karşılaştıkları… Yakın zamanda kafasını dinlemek için bir vakit tanımıştı kendine. Onun için verimli bir süreçti. Lakin başka bir şey olmalıydı, başka bir şey…

12 numarada Asılan Adam, bir süreliğine dünyevi şeylerden uzaklaşılması, daha derin bir anlayışa doğru içsel bir yolculuk yapılması için başka bir perspektiften seslenmektedir.
Kendine karşı objektif olmayı öğrenen Budala, neden-sonuç üzerine kafa yormuş ve kendi içindeki bir adaletsizliğe…

Bu gece uzun olacaktı, hissediyordu. Uykusu gelmemişti, yorgun değildi, karanlığın bastırmasına aldırmadan ıssızlığın içinde ilerliyordu. Etrafta sanki ölüm sessizliği vardı, kendi hışırtısı dışında hiçbir şey duyamıyordu. Alacakaranlıkta ilerlerken bu bomboş arazi…

Uğursuzluğu ile nam salmış 13 numarada, Ölüm, bir şeyleri sonlandırmak için beklemektedir.
Budala, çizdiği resme tekrar tekrar bakarken artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını görüyordu. Ölüm ile karşılaşması, hislerinde yanılmadığının bir göstergesiydi. Bir dönem, bitmişti…

Bir bara girdi. Fazlasıyla sinirleri bozuktu, yıpranmış, sanki yaşlanmıştı. Bir şişe viski söyledi, hemen sarhoş olmak, yaşadığı kargaşayı unutmak istiyordu. Daha tüyü bitmemiş genç bir erkeğin, karşısındaki boş sandalyeye oturup oturamayacağını sorduğunu duydu. Oturabilirdi, umrunda bile değildi! Lakin çocuk, yalnız…

14 numarada Denge, ılımlı yaklaşımıyla, bir araya gelmesi gerekenleri itinayla harmanlayacaktır.
Yolculuğu mistik bir nitelik kazanmaya başlamışken, Budala’nın kafasını başka bir soru kurcalamaya başlar. Güç ve şefkat, bitişler ve başlangıçlar, maddiyat ve maneviyat… Tahteravallinin bir o yanı…

Büyükçe bir villanın önünden geçerken gelen seslere kulak verdi. Başını o tarafa doğru çevirmesiyle gözleri fal taşı gibi açıldı. Gördüğü en arsız ve ahlaksız manzarayla karşı karşıyaydı. Üstelik gelene geçene görünmek konusunda hiçbir çekince duyulmamıştı; dev, perdesiz pencereler içeriyi bir ayna gibi gösteriyordu. Sapkınlık…

15 numarada Şeytan, destedeki en güçlü ve tehlikeli kart olduğunu göstermek için sabısızlanmaktadır.
Biraz huzura, biraz dengeye ihtiyacı vardı Budala’nın… Fakat, karşısına Şeytan’ın çıktığı bu noktada, dengeden çok uzaklaşacak, aşırılıkların, köleliğin ve kontrolsüzlüğün ne kadar yakınında olduğunu fark e

Öyle bir noktaya gelmişti ki aklını kaybedeceğini düşündü. Çığrından çıkmış düşüncelerden sadece biriydi bu. Zihni tam bir çöplük, yaşadıkları dehşet vericiydi. Çok büyük bir hızla yabancılaşmıştı kendisine. Büyük hayallerle yola çıkan bir budalaydı…

16 numarada Yıkılan Kule, sarsıcı bir değişimin deneyimlenmesini zorunlu kılacak, yalan yanlış ne varsa yıkıntıları arasında bırakacaktır.
Budala’nın Şeytan ile karşılaşması, yolculuğunda hiç beklemediği bir yerde olduğunun göstergesiydi. Tam da eski kendisini geride bıraktığını, ruhani yolculuğunda ilerleme…

Sağ elinde ufak tefek çatlaklar olsa da kendini daha iyi hissediyordu. Yaptığı matah bir şey değildi, yine de tek kelimeyle rahatlamıştı. Aklı daha selim, bedeni daha sakindi. Ama daha fazlasına ihtiyacı vardı, ona yön gösterecek bir ışık, bir parıltı… Geceyarısı deniz kenarını indi. Gökyüzü açık, hava ferahtı. Yıldızlar…

17 numarada, destedeki en ışıklı kartlardan biri olan Yıldız, umut aşılayıp, yaraları sarmaya başlayacaktır.
Yıkılmıştı Budala. Gözlerinin içine baktığı o anda, kendine ne kadar yabancılaştığıyla yüzleşmişti. Dünyası o özlemini duyduğu, düşünü kurduğu, olmasını arzu ettiği dünya değildi. Aklının…

Aniden bir fırtına kopmuştu. Bunu beklemiyordu, hazırlıksız yakalanmıştı. Büyük bir hızla koşuyor, en yakın yerleşim yerine ulaşmaya çalışıyordu. Karşısında büyükçe bir ev gördüğünde bir umut ışığı belirdi, bu yağmurda sığınacağı çatı burası olabilirdi. Kapısını hızlıca çalmaya başladı, fakat tüm çabası nafileydi. Ev boş…

18 numarada Ay yükselirken; delilik ve deha arasındaki çizgiyi görünür kılmaktadır.
Budala, kalbinde huzur, geleceğe karşı hala bir umut beslemektedir. Kendine inanmaktan da, yolundan da vazgeçmemiştir. Fakat şimdi, yaşayabileceği en karanlık gece ağır ağır perdesini…

Uzun süre suyla cebelleşmiş, bir kaç kez alabora olma tehlikesi atlatmıştı. Bir ara hayatının sonuna yaklaştığını, bu nehirden hiç çıkamayacağını dahi düşünmüştü. İlerleyen saatlerde fırtına dinmiş, yorgunluktan kayıkta uyuyakalmıştı. Şimdi, sabahın ilk ışıkları ile karşı kıyıya yaklaşıyordu. Hava bir önceki geceye inat, son derece…

19 numarada Güneş kartı tüm sıcaklığını yayacak, yüreklere coşku ve mutluluk salacaktır.
Budala, lanet bir geceyi sağsalim atlatmıştı. Gün ise onu tek kelimeyle mükemmel karşıladı. Doğanın eşsiz güzelliği gözünü gönlünü açarken, aradığı mutluluk nihayet içine doğdu…

Yolculuğunun sonuna yaklaştığını fark ediyordu. Büyümüş, olgunlaşmış, aradığı huzur ve bilgiye çok yaklaşmıştı; sezgileri usulca bunu söylüyordu. İncecik işlenmiş mimarisiyle bir maketi andıran şehri ortadan ikiye ayıran ırmağın kenarında yürürken tam da bunları…

20 numarada Mahkeme, geçmiş davaları açacak, verdiği hükmün kabulüyle birlikte özgürlüğün kapısını aralayacaktır.
Budala, yolunun sonuna yaklaştığını sezmesine ve Güneş’in verdiği ilhamla dolu olmasına rağmen bir şey onu ilerlemekten, son dönemeci geçmekten alıkoyuyordu. Budala’nın yakasına yapışan…

Trenin hareket saatine dakikalar kalmıştı. Dört kişilik kompartımanda, cam kenarındaki koltuğa yerleşti. Daha kalkış düdüğü çalmadan, iki yolcu horuldamaya başlamıştı bile; onunsa hiç uykusu yoktu. Çantadan kitabını çıkardı. Sonuna gelmek üzereydi; yol bitmeden bu…

21 numarada Evren, bu yolculuğa fevkalade bir nokta koyacaktır.
Budala, yargılandığı mahkemeden alnı açık bir şekilde çıkmıştı. Artık gülümseyerek baktığı hayat, ona ne kadar uzun süredir yolda olduğunu hatırlatıyordu. Bu serüvene adım attığı günden beri…