Trenin hareket saatine dakikalar kalmıştı. Dört kişilik kompartımanda, cam kenarındaki koltuğa yerleşti. Daha kalkış düdüğü çalmadan, iki yolcu horuldamaya başlamıştı bile; onunsa hiç uykusu yoktu. Çantadan kitabını çıkardı. Sonuna gelmek üzereydi; yol bitmeden bu kitap da bitecekti.

Fenerini çıkardı; kitabını okumaya tam başlayacakken, çantasını toparladığı vakit gözünün önüne geldi. Bir çok kere başlayıp, bir türlü bitiremediği bu kitabı şöyle bir aralamış, yanına almaya karar vermişti. Şimdi ise, vakti zamanında ona yabancı gelen tüm cümleleri anlıyor, kitabın muhteşem anlatısı onu başka ufuklara açıyordu.

Karşısında oturan genç adam onunla konuştuğunda, kitaba öylesine dalmıştı ki! Genç adam da kitabı nasıl pür dikkat okuduğunu fark etmiş, tam da bundan bahsetmişti. Kısa bir cevap verip hemen kitabına döndü.

Bir süre daha, o nasıl geçtiğini fark etmeden geçmişti. Birden, karşısında oturan genç adamın sorduğu soruyla okumasını kesti. Soru, pek çok kişinin kolayca açamayacağı bir konudaydı, Tanrı’ya inanıp inanmayışı gibi…

Belli ki genç adam da sorduğu sorunun ciddiyetine vakıftı, temkinli olmanın gereği hususunda bir şeyler söyledi. Fakat hızını alamamıştı, konuşmaya devam etti. Tanrı’dan bahsediyordu. Kendi Tanrı’sından. Sevebildiği ve sezebildiği bir Tanrı’dan.

Genç adamın konuşmaları dikkatini çekmişti; tespitlerinde bir hakikat, söylediklerinde bir incelik, kendisinde naif bir bilgelik saklıydı. Neredeyse kitabı okumak kadar bu adamı dinlemekten de zevk almıştı.

Fakat konuşmanın yetmeyeceğini düşünüyordu bu genç adam. Bir kitap dolusu cümle kurabileceğine dair bir espri yaptığında, bunun altında bir gerçek yattığını fark etmemek elde değildi.

Sonuna gelmek üzere olduğu kitaba geri döndü. Gözleri satırlarda sükunetle gezindi.

“Mutluluk erdemin bir aramağanı değil, erdemin ta kendisidir.”

Son sayfayı okumaya başladı.

21 numarada Evren, bu yolculuğa fevkalade bir nokta koyacaktır.

Budala, yargılandığı mahkemeden alnı açık bir şekilde çıkmıştı. Artık gülümseyerek baktığı hayat, ona ne kadar uzun süredir yolda olduğunu hatırlatıyordu. Bu serüvene adım attığı günden beri çok şey değişmişti. Yola çıkan o budala çocuk ne çok şey öğrenmişti! Ve artık görebiliyordu, yolculuğu bitmekteydi. Buna tatmin içinde kanaat etti.

Büyük Arkanalar’ın son kartı olan Evren (Dünya olarak da adlandırılır.) tamamlanmanın ve yeterliliğin kartıdır. Hayatınızdaki önemli bir periyot bitmek ve size beklediğiniz sonu, çoğunlukla başarıyı getirmek üzeredir. Hedefiniz önündeki tüm engeller kalkmış, amacınız ise gerçekleşmektedir.

Dünyevi hadiselere uyarlarsak, okulunuz bitiyor, siz de bitirme tezinizin son okumasını yapıyor olabilirsiniz. Uzun süredir nişanlı kaldığınız sevgilinizle nikah günü almışsınızdır. Emeklilik yaşınız gelmiş, kırsalda hayat sürmek için kararınızı vermişsinizdir. Tezkerenizi almak üzeresinizdir.

Benzeri bir biçimde, bir işte, bir dalda ustalaştığınızın da göstergesi olabilir. Nihayet profesörlük kürsüsüne yerleşmişsinizdir. Akademinin bölüm başkanı seçilmişsinizdir. Yıllar boyu çalışarak ilerlediğiniz mesleğinizde, sadece danışmanlığınız için talepler gelmektedir. Kimbilir, Nobel’e aday gösterilmişsinizdir.

Konu her ne ise, nihayet muvaffak olmuşsunuzdur, hayalini kurduğunuz şeyler gerçekleşirken sizi bir tamamlanmışlık ve başarı duygusu sarar. Sarf ettiğiniz çabanın karşılığını almakla düşlediğiniz tatmini yaşarsınız.

Evren kartına manevi açıdan yaklaşırsak, hem içinizde hem de yaşadığınız çevreyle bütünleşme deneyimini yaşadığınıza işarettir. Tüm dünya sizin evinizdir, nereye giderseniz gidin varoluş size bir şekilde kucak açacaktır. Millet, toprak, devlet ayrımı gütmeden siz de bu bütünlüğün parçası olduğunuzu hissedecek kıvama ve kavrayışa gelmişsinizdir. Madem öyle, bir seyahate çıkabilir, uzun süre gezebilir; yeni bir serüvene başlayabilirsiniz.

Daha da mistik bakarsak, kartın başka bir boyutunu görebiliriz. Evren ile iletişiminizde çıraklıktan ustalığa geçişinizi gösteriyor olabilir. Uzun süre önce günlerden dün; ikilemler ve zıtlıklar arasında gidip geliyordunuz. Kadın ve erkek, ruh ve beden, maddiyat ve maneviyat; zengin ile fakir, kötü ile iyi, çok ile az, ben ve öteki gibi… Artık, geldiğiniz şu noktada, zıt gözüken şeylerin birbirlerini var ettiğini, bir bütün, tek bir vücut olduğunu fark edebilirsiniz.

Çünkü yaşadığınız deneyim, edindiğiniz bilgi ve fark ettiğiniz hakikatler sizi peşine düştüğünüz bilgeliğe ve erdeme kavuşturmuştur. Evrenin parçası olarak kendinizi görebiliyor, onun organik hareketini sezebiliyor, onunla birlik içinde hareket edebiliyorsunuzdur. Dininiz, inancınız her ne olursa olsun kendi Tanrı’nızı bulmuş, ona kavuşmuşsunuzdur. Size koşullara bağlı olmayan mutluluk yaşatacak olan bu erginliktir. Dünyevi meseleler karşısında olgunluk verecek olan da…

Evren kartı, kartı çeken kişiye, soyut veya somut, bir şeylerin tamamlanmakta, nihayetine ermekte olduğunu göstermektedir. Başarı ve tatmin yakalanmış, şükretme ve kutlama zamanı gelmiştir. Kartın yönetici gezegeni, insanı türlü test ve zorluklardan geçirdikten sonra ödüllendiren; sağlamlığı ve sertliği ile ün yapmış, eğitmen Satürn’dür.

O halde, yapılacak şey bellidir: Kutlamak ve şükretmek! Geçen zamanı, yaşadığınız deneyimleri, inişlerinizi ve çıkışlarınızı bir düşünün. Ne kadar emek sarf ettiğinizi de… İşte bunca zamandan sonra evren sizi hedefinize ulaştırmış, meyvelerini toplamanız için elinize sepeti tutuşturmuştur. Öyleyse eskiye .“hoşça kal” derken; yeniye, yeni size kucak açın.

Evren kartı ile Büyük Arkanalar’ın kapanışını yaparken, hala tamamlanmamış bir şeyler söz konusu ise ortada bir “eksiklik” vardır. Dönüp, geçen zamana bir bakın ve atladığınız bir nokta olabilir mi, onu meydana çıkarın. Kolaya kaçtığınız yerlerin üstünden tekrar geçmek zorunda kalabilirsiniz. Fazlasıyla emek sarf ettiğiniz halde, hala sonuç alamamışsanız, amacınız tahmin ettiğinizden daha büyük bir gayret gerektiriyor olabilir, biraz daha dayanın. Yolunuzdan saptığınız bir yer, bir dönemeç olmuşsa, hemen odaklanabileceğiniz mesafeye gelin. Sona bu kadar yakınken enerjinizin bitmekte olduğunu ve devam edemeyeceğinizi hissediyorsanız; kendinizi şarj edin. Çünkü sonuç yorgunluğunuza değecek ve size yepyeni bir enerji verecektir.

Son olarak… Bir döngü tamamlanmış olsa da çark durmaz, yer gök hala hareket halindedir. Her bitiş gibi bu da bir başlangıç, yaşadığınız metamorfoz da olsa siz yine bir Budala’sınız. Nihayetinde dünya büyük, evren sonsuz; ve siz yeni bir yolun başındasınız.