Sabah güneşinin yüzüne vurması ile uyandı. Tatlı tatlı gerindikten sonra nerede olduğunun farkına vardı, ve ne halde! Soyulmuştu! Çırılçıplaktı! Çantası koyduğu yerde değildi!

Korkmuştu. Belki dün gece gördüğü o sinirli adam, birilerini yollamış, onu soydurtmuştu. Belki etraftan geçen bir hırsız… Panik halinde koşmaya başladı. İleride küçük bir kulübe görmüştü.

Telaşla kapıyı ittiğinde babasının huzurlu ifadesi ile karşılaştı. Babası buradaydı, yanı başındaydı. Sesi titreyerek, her şeyini kaybettiği söylerken, ağlayacak gibi oldu. Utanmıştı.

Babası durumu çok sakin karşıladı. Kaygılanmanın yersizliği konusunda söylediklerinde haklıydı, ne olursa olsun, sonu nasıl biterse bitsin yaşadığı şey her zaman bir kazançtı. Hem her halükarda onun destekçisi olacaklarını belirtmişti! Ne olursa olsun yalnız değildi. Ne olursa olsun, yola devam etmeliydi.

Aniden uyandı. Çantası yanında, kıyafetleri üzerindeydi. Tüm bunların bir rüya olması, içindeki tüm kaygıları dağıtıverdi.

5 numarada bilge insan Aziz, bir komüniteye ait ve ortak değerlere sahip olma bilinci aşılayacaktır.

Her şey teorik olarak doğru düzgün olsa da, Budala’nın içini kuruntular kaplamaya başlar. Eline hayatının iplerini almaya çalışıyor ve bunu nasıl, ne için yapacağını az çok biliyordur ama ya başarısızlığa uğrarsa, ya ipleri elinden kaçırırsa ne olacaktır? Onu kim destekleyecek, kim sahip çıkacaktır? Ailesi, arkadaşları, sevdikleri diyelim ki geçmişi ona sırt çevirirse ne olacaktır?

Ne zaman hata yapacağınızı veya yaptığınızı düşünseniz, birinin size sahip çıkıp, koşulsuzca kabullenmesini istersiniz. Aziz de, adı üstünde, ulu bir insandır. Onu, Azize’nin diğer yarısı gibi düşünebilirsiniz; spiritüel bir lider, belki bir yogi, bir rahip veyahut da kabile reisidir.

Onun bilge bakışı korkunun ecele faydası olmadığını hatırlatmaktadır. Korkunun getirdiği çekimserlik ile ilerlemekten vazgeçebilirsiniz ya da her deneyimin bir kazanç olduğu önbilgisiyle, yola devam edebilirsiniz. Bu anlamda, aslında kaygılanmak yersizdir, çünkü ortada hiçbir şekilde kayıp yoktur. Sonu mutlu olsun veya olmasın her tecrübe bir ihtiyaçtır.

Bununla birlikte, bir geçmişe, komüniteye, ortak değer ve inançlara sahip olmak, her koşulda korunmanızı sağlayacak, değerli olduğunuzu hissettirecektir. Zira Aziz de, geçmişine ve geleneklerine sıkı sıkıya bağlıdır. İnsanın ayakta kalmasının en önemli şartının, bir geleneğe, kültüre, inanca veya topluluğa bağlı olması olduğunu hatırlatır. Statüko önemlidir ve gereklidir. Taraf olma bilinci, korku ve kaygılarınızı azaltacak, en zor durumdayken dahi size sığınacak bir kucak açacaktır.

Aziz kartı, kartı çeken kişiye, yalnız kalma, kaybetme, başarısız olma korkularından kurtulmak için bir gruba ait olunması gerektiğini söyler. Fikrine ve zikrine güvenilen, geleneksel damarları kuvvetli, spiritüel bir öğretmeni de simgeleyebilir. Kartın yönetici burcu, güçlü değer yargılarına sahip, tahammül gücü yüksek, kimi zaman bağnaz olsa da kararlı ve güvenilir Boğa’dır.

Aziz, “ait olma” hissinin maddi hayattaki karşılığını anlatmaktadır. Ahlak anlayışınızı ve inançlarınızı korumak için sizin gibilerle birlik olmanızı, nereden geldiğinizi unutmamanızı ve bunu sizden sonraki kuşaklara da aktarmanızı öğütler.

Lakin Aziz, kimi zaman tutuculuk derecesinde kuralcı, inatçı ve katı olabilir. Bireysel hareket ve tepkileriniz için bir engel teşkil edebilir. Dogmalar arasında sizi boğup, kimi zaman irrasyonel bulacağınız inançlara bağlı kalmanız konusunda zorlayabilir. Korkularınızdan kurtulmanız adına, içinizde yeni korkular doğurabilir. Haliyle Aziz’in bu olası negatif özelliklerinden uzak durup, toplum içinde barış, güven ve uyum yaratan, mütevazi ve huzurlu yüzünden feyz almanız gerekir.