Hikaye

Aniden bir fırtına koptu. Bunu beklemiyordu, hazırlıksız yakalanmıştı. Büyük bir hızla koşuyor, en yakın yerleşim yerine ulaşmaya çalışıyordu. Karşısında büyükçe bir ev gördüğünde bir umut ışığı belirdi, bu yağmurda sığınacağı çatı burası olabilirdi.

Kapısını hızlıca çalmaya başladı, fakat tüm çabası nafileydi. Ev boş olabilirdi veya fırtınanın gürültüsünden onu duyamıyorlardı. Donuna kadar ıslanmıştı, böyle giderse ıslanmaya devam edecekti. O sırada aklına, cebinde taşıdığı fotoğraf geldi. Telaşla fotoğrafı çıkardı ve onun da ıslandığını, boyalarının aktığını görünce bu geceye lanet okumaktan kendini alamadı.

Tam o sırada uzaklardan biri ona seslendi. Ses aşağıdan geliyordu, o tarafa doğru koşmaya başladı. Ve ona seslenenin, nehrin kenarındaki bir kayıkçı kulübesinde oturan, orta yaşlı bir adam olduğunu gördü. Bacaklarının arasında ısınmakta olan siyah kedisinin yemyeşil gözleri gecenin karanlığında zümrüt gibi parlıyordu.

Hemen kalacak bir yer aradığını söyledi ve nerede bulabileceğini sordu. Kayıkçı ne yazık ki buralarda hiçbir yer olmadığını söylemişti. Karşı kıyıya geçerse bulabilecekti.

Ama ne mümkün! Nehir kudurmuş gibiydi, devleşmiş dalgalar korkunçtu. Hiçbir kayık, hiçbir tekne bu havada yola çıkamazdı. Düşüncesini kayıkçı da teyit etmişti, o dahi bu havada yola çıkmaya cesaret edemiyordu.

Etrafta tek bir ışık yoktu. Sadece bulutların arasından gözüken dolunay, zifiri karanlığı kırıyordu. Kayığı alıp karşı kıyıya geçmek için büyük bir cesarete ihtiyacı vardı. Ama başka alternatifi de yoktu.

Bu tam anlamıyla delilikti ve kendinde o deli kanı hissetti. Kayığa atladı. Boyu kadar dalgalara karşı kürek çekmeye başladığında, o han ve handaki soluk benizli kadın aklından belli belirsiz geçiverdi.

Tarot

18 numarada Ay yükselirken; delilik ve deha arasındaki çizgiyi görünür kılmaktadır.

Budala, kalbinde huzur, geleceğe karşı hala bir umut beslemektedir. Kendine inanmaktan da, yolundan da vazgeçmemiştir. Fakat şimdi, yaşayabileceği en karanlık gece ağır ağır perdesini indirirken sağsalim gündüze varıp varamayacağı hayati bir önemdedir.

Ay kartı, destedeki tansiyon yükselten kartlardan en önemlisidir. Azize kartında yavaşça kapısı açılan bilinçaltı, Ay kartında patlamaya hazır bir bomba olur. Anksiyete, depresyon, illüzyon ve korkular sizi bir taraftan çekiştirirken diğer tarafta tüm bu etkilerden ilham alan ve onları güzelliğe dönüştüren sanatçı bir el uzanmaktadır. Artistik deha ile ruh hastalığı arasındaki bir vadiye Ay’ın şavkı vurmaktadır.

Bu kart ile karşılaştığınızda, geçmiş deneyimlerin sizde yarattığı korku ve kaygıların şimdiye ve geleceğe doğru nasıl gizlice aktığını, nasıl başka şekillere büründüğünü görmeniz; hakikat ile kurgu arasındaki farkı anlamanız gerekir. Travmaların yarattığı tıkanıklık kişilik bozukluklarına yol açmak üzeredir. Zihninizin sağlıksız durumu sizi illüzyonlara, aldatmacalara, yanılsamalara sürükleyebilir. Utanç verici hareketler yaptırıp, depresyon kuyularına itebilir.

Muhakeme yeteneğiniz zayıflamıştır, içinde bulunduğunuz psikoloji tehlikelidir. Bu aşamada, ya ruhunuzu hastalığa teslim eder, gerçeklikle ilişkinizi kesersiniz ya da sizi bu hallere sürükleyen nedenleri görüp onlarla yüzleşirsiniz. Herhalükarda neler olup bittiğini fark etmek için gözünüzü dört açmanız ve hayalle gerçeği ayırt etmeniz gerekecektir.

Ay kartı, kartı çeken kişiyi duygusal ve zihinsel sorunların boy gösterdiği bir sınava tabi tutar. Kaçılan şeylerle yüzleşmek zorunludur. Bu gerilim ve ikilem dolu bir zaman olsa da, ilgili faktörlerin açığa çıkması ve göze bağ olmaması için şarttır. Kartın yönetici burcu duygusal, sezgisel, içine kapanık bir hayalci olan Balık’tır.

Ay kartı manen karmakarışık bir halde olduğunuzun göstergesidir. Yolunuzu kaybetmiş olabilirsiniz. Rehberiniz sizi terk etmiş de olabilir. Nerede bulunduğunuz, nereye gittiğiniz sislerin ardında kalmış da… Sezgilerinizi dinlemek, bilinçaltınızın size verdiği örtülü mesajları okumak, kendinizle yüzleşerek bilinçli bir farkındalık geliştirmekten başka çareniz yok gibidir.

Bu kart ne kadar ürkütücü olursa olsun, bir o kadar da ilham vericidir. Bir artistin içindeki delilikten ilham alıp, kulağı kesik bir şaheser yaratması örneğindeki gibi… Ya da, bir keşişi düşünelim. Günlerce süren orucu, yaptığı meditasyonlar sırasında kendinden geçip gerçekle bağını yitirse de sonunda onu kutsal bir vizyon beklemektedir. Ay’ın ışığı, yaratıcılığınızı kullanıp, bu zamanı dönüştürmek için gerekli aydınlığı sağlayacaktır. Keza bir terapistle görüşmek veya meditasyon yapmak bağımlılıklarınızdan, düştüğünüz depresyondan, gördüğünüz yanılsamalardan kurtulmanıza yardım edecektir.