Çocuk parkının yakınından geçerken, biraz soluklanmaya karar verdi. Pırıl pırıl bir yaz gününde, çocuklar dev gülümsemeleriyle oyunlar oynuyor, etrafa neşe bulaştırıyorlardı. Bir banka oturdu.

Karşısında bir tahteravalli, tahteravallide 4-5 yaşlarında iki kız çocuğu vardı. Gördüğü manzara sevimli olmakla birlikte ilginçti de. Kızlardan biri sarışın, beyaz tenli, zayıf ve uzun boyluydu. Diğeri ise esmer, kara kaşlı kara gözlü, tombulca ama miniminnacıktı. Birbirlerinin tam zıttı gibi duruyorlardı. İkisi de çok şey biliyormuş gibi bir ifade takınmıştı, şu yetişkinlerin her zaman suratında olandan.

İki veletin ne kadar eğleniyor olduklarını düşünedursun, yarım yamalak konuşmalarına kulak kabarttı. Oyunda bir türlü yenişememekten muzdariplerdi. Fiziki bir imkansızlıktan ötürü, uzun boylu olan tahteravallinin aşağı kanadında kalıyordu. Bücürük olan, her ne kadar kilolu olsa da ufaktı, hep havada kalan o oluyordu. İki velet oyunu oynayamamaktan pek sıkılmış, birbirlerine laf atmaya başlamışlardı. Biri diğerini çok küçük olmakla suçlarken, diğeri de ötekini çok büyük olmakla suçluyordu. İkisi de diğerinin yanlış yaptığına emindi.

Yine de çok sevimli gözüküyorlardı. Onlara bir yardımı dokunabileceğini düşünerek, oyuna katılıp katılamayacağını soracak oldu ki, uzun boylu olan lafı yapıştırmakta gecikmedi: Hayır, onlarla oynayamazdı!

Çocuklar inatçı ve dediğim dedik olurlar, bunu bilmiyor değildi. Yine de sinsice yanlarına yaklaştı, küçük olandan tarafa hafifçe oturdu. Böylece ağırlıklarını dengeleyebileceğini, hep beraber oynamış olacaklarını düşünüyordu. Onlara ise bir neden ve sonuç gösterdiğini…

Fakat bu çocuksu hayali, çocuklar nezdinde düşlediği gibi gelişmedi. İki ufaklık da derhal oyundan sıkıldı, belli ki ikisi de tatmin olamamıştı. Salıncaklara doğru koşarlarken, arkalarından bakıyor ve daha neler öğreneceğini düşünüyordu.

11 numarada Adalet, gerçekçi, mantıklı ve akılcı bir şekilde karar alınması, uzlaşma yoluyla gerekli düzenlemelerin yapılması için terazisini ve kılıcını devreye sokmaktadır.

Budala’nın cebinde, ona hediye edilmiş kolye duradursun; o yeni bir ilham peşindedir. Adalet kartı yoluna devam etmesi için aradığı ilhamı verecek ve ihmal ettiği bir yanını hatırlatacaktır. Böylece Budala, dışarıdaki bu yolculuğunun benzerini içinde de yapması gerektiğini anlayacak, maddiyattan maneviyata bir geçiş yapacaktır.

Adalet kartı, adı gibi, tahmin edileceği gibi basitçe adaleti anlatmaktadır. Tarafsızdır. Objektif ve soğuktur. Gerçekçidir. Onun vizyonunda, nedensellik ilkesi hakimdir ve terazisinin dengesi için, kılıcını devreye sokacak kadar keskindir.

Adaletin temsil ettiği bilinçli bir farkındalık halidir. Kararlarınızın ve buna bağlı hareketlerinizin uzun vadede sonuçlarını doğuracaklarını söyler. Geçmiş şimdiye uzanır ve geleceğin temellerini atar. Bu bağ çerçevesinde mevcudiyetinizi fark etmek, geleceğinizi de etkileyecektir.

O halde dürüst ve açık olmak gerekir. Konu siz dahi olsanız, tarafsız kalarak, gözlem yapabilmelisiniz. Böylece hayatınıza hükmeden dinamikleri görebilir; değiştirilmesi, düzeltilmesi gereken şeyleri fark edebilir ve gerçeği bulmak için harekete geçebilirsiniz.

Adalet kartı, onu çeken kişiyi, hakikati arayıp bulmaya, hem kendisine hem de başkalarına karşı adil olmaya davet eder. Dürüstlük, bu yolda atılacak ilk adımdır. Kartın yönetici burcu, adil, barışçı, uyum arayan ve dengesini bulmaya çalışan Terazi’dir.

Adalet kartı, bir karar verme dönemine de işaret eder. Bir şeyler dikkat çekmeye çalışmakta ve balans istemektedir. İşin esasına varıp doğru hüküm vermek için içinizde objektif bir hakim ve yalansız bir tanık bulunmalıdır. Tabii ki bunun yolu ahlakçı, ön yargılı ve cezalandırıcı olmaktan değil; nedensellik, mantık ve rasyonaliteden geçer.

Dedik ya, adaletin kılıcı keskindir… Şayet sağ gösterip sol vuruyorsanız, kendinize ve diğerlerine karşı dürüst değilseniz, bu davranış biçiminden derhal kurtulmalısınız. Fazla sigara içerek bedeninizi, çok çalışarak aklınızı, fitness salonundan çıkmayarak kaslarınızı zorluyorsanız, kendinize ihanet ettiğinizi kabul etmelisiniz. Aklınız fikriniz maddiyattaysa, bazı şeylerin satın alınamayacağını idrak etmelisiniz. Kısacası ortada bir dengesizlik varsa adaletin ışığından ilerlemelisiniz. Kendinizin sorumluluğunu almalı, yaptıklarınızın sizi buraya getirdiğini unutmamalı ve gerekli ayarı çekmelisiniz.